KADIN SAĞLIĞI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kadınlarda 40 Yaş Bunalımı Nedir Belirtileri Nelerdir

Orta Yaş Bunalımı

Kadınların çoğu 35 yaş ve üstünde zorlu bir dönem yaşıyor. Yaşanılan sorunlar orta yaş seviyesindeki kadınları hem mutsuz hem de sağlık açısından huzursuz edebiliyor. 

Çoğu kadının kabul etmek istemediği bu orta yaş sendromu aslında geçici bir kriz olabilir mi ya da bu dönem nasıl kolay atlatılabilir? Nöroloji uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, kadınlarda sık rastlanan orta yaş sendromunu anlatıyor.

Orta Yaş Bunalımı nedir?
“Orta yaş dediğimiz 40’lı yaşlar genel olarak kişinin hayatının durgunlaştığı, çalışma ve sosyal hayatının yavaşladığı bir dönemdir. Bu dönem oldukça çatışmalı duygular içerir. Geçici bir dönem olduğu için de orta yaş krizi olarak adlandırılır. Kadınlar, erkeklere göre daha duygusal yapıda oldukları için bu dönemde daha hassas olabilirler ve bu dönemde zorlanabilirler. Yapılan araştırmaların birçoğunda bu duruma hormonların etkisi olduğu sıkça söylense de bu konuda kesin bir teşhis koymak doğru değildir.”

Herkes Orta Yaş Krizi Yaşar mı?
“Geçmişte ergenlik, orta yaş gibi gelişim dönemlerinin krizle eş anlamlı oldu düşünülürdü; ancak günümüzde bu bakış açısı terk edilmeye başlandı. Artık uzmanlar ergenlik gibi, orta yaşın da mutlaka şiddetli bir krizle geçmeyebileceğini, bazı kadınların bu dönemi daha mutlu ve huzurlu geçirdiğini belirtmektedir. Yani orta yaş krizi kaçınılmaz değil! Özellikle huzurlu ailelerde yetişmiş, mutlu bir çocukluğu olmuş kadınların bu dönemi krizsiz atlatmaları daha kolay olmaktadır.”

Orta Yaş Sendromunun belirtileri nelerdir?
“Orta yaş döneminde her kadın aynı belirtileri göstermeyebilir. Öncelikli ortak durum yaşanılan duygu karmaşası ve çelişkilerdir.
Kişi yaşamını sorgulamaya, yaptıklarını ve yapamadıklarını gözden geçirip pişmanlık duymaya başlayabilir. Yapmak istediği şeyler için çok geç kaldığını, yeterince genç
olmadığını düşünüp vazgeçebilir.

Bazı kadınlarda yaşanılan kriz etkisi ile birlikte cinsel hayata ilgisizlik görülebilir.
Vücudunda oluşan bazı değişimler onu mutsuz ettiği için kendisinin beğenilmeyeceğini düşünebilir. Bazı kadınlar ise tam tersi “ben hala güzelim” mesajı vermek için kendisinden yaşça küçük erkelerle birlikte olmak isteyebilir ya da olur. Bu dönmede kadınlarda yaşlanmaya bağlı olarak kilo alma, saç dökülmesi, beyazlaması, sarkmalar ve çatlaklar görülebilir. Bu duruma bağlı olarak da kadın kendi dış görünüşünden rahatsız olacak ve beğenilmeme korkusunu daha yoğun yaşayacaktır. Çoğu kadın bu dönemde daha sık güzelleşmek için yaşlanmayı geciktirici tedavilere (estetik ameliyatlar) başvurabilir. Daha önceden dikkat etmediği birçok konuda daha titiz davranabilir. Giydiği kıyafetler daha frapan ya da yaş ortalamalarının dışında olabilir. Bu dönemde en çok yaşanan sorunlardan biri de boşanmalardır. Duygu karmaşası çiftlerin aile düzenini de bozabilir. Kadınlar çocuklarını ve eşlerini bir yana bırakarak hayatı daha yoğun ve yüksek tempoda yaşamak isteyebilirler. Orta yaş sendromu, dış görünüşüne fazlaca önem veren kadınlarda daha yoğun ve sancılı geçebilir.”

Hangi durumlar etken rol oynar?
“Birey eğer orta yaşa kadar, hayatında koyduğu hedeflere ulaşamadıysa, tatmin olduğu, mutlu bir yaşam sürmüyorsa 35 – 45 yaşları arasında böyle bir krize yakalanma ihtimali yüksektir. Hedefler, beklentiler işle, eşle, çocukla ilgili olabilir.

Bu durumu en çok eşi ya da erkek arkadaşı tarafından beğenilmediği hissi tetikler. Aynı zamanda iş yerinde kariyer olarak istediği konumda olamaması,40 yaşına kadar evlenmemiş olması ya da evli olup çocuğunun olmaması, bu dönemde kadının aldatılması, orta yaş bunalımını ortaya çıkaran nedenler olarak sıralanabilir.”

Kadınlar bu dönemi daha kolay nasıl atlatabilir?
“Birey yaşadığı durumu mutlaka tanımlamalıdır ve paylaşmalıdır. Bu dönemde evli olan çiftler daha çok sohbet etmelidirler. Uzun süreli ilişkili olanlar ilişkilerini hemen bitirmemelidirler. Yeni biri belki bir heyecan verebilir fakat bu dönem geçtikten sonra daha zorlu bir dönemin başlamasına sebep olabilir.
Kişi yaşadığı fiziksel değişimleri olağan kabul etmelidir. Her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu düşünmeli, fiziksel değişimleri, yaşamın getirisi olarak görmelidir.

Yeni hobiler edinilebilir (takı kursları, seyahat).

Kişi sağlık durumuna göre spor dalları tercih edilebilir.

Daha güzel görünmek adına bir şeyler yapılabilir fakat bu “yaşlanmıyorum” mesajını başkalarına vermek için olmamalıdır.

Birey kendiyle barışık yaşamayı ve kendini sevmeyi yaşam tarzı olarak belirlemelidir.

Eğer yaşadığı sorunların üstesinden gelemiyor ve yoğun duygular içine giriyorsa mutlaka psikolojik yardım almalıdır.”

Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı
devam →

Tüp Bebek Nedir Aşamaları Nasıl Yapılır Kimlere Yapılır


Tüp Bebek Nedir?
Hayatımıza son 20 yılda giren ve bizim için hızla sıradan bir yöntem haline gelen tüp bebek uygulaması nedir ve nasıl yapılır? Sorularınızın cevabını burada bulabilirsiniz.
Tüp bebek uygulamasını kısaca özetlemek gerekirse, kadın ve erkeğe ait üreme hücrelerinin vücut dışı koşullarda döllenme işlemi diyebiliriz.

Bu yöntemde erkek ve kadın üreme hücreleri vücut sıcaklığındaki, uygun bir ortamda 48 saat bekletilir. Bu sürede elde edilen yumurtaların yaklaşık yarısında döllenme oluşur. Bu döllenmiş yumurtalar embriyo (cenin) olarak adlandırılır ve son hedef olan kadın rahmine yerleştirilir.

Embriyolar rahim içerisine rahim ağzından ince bir katater ile yerleştirilir. Bu işlemler sonucu kadınların yaklaşık %50'sinde gebelik oluşur. Ancak bu gebeliklerin bir kısmı düşük ile sonlanır. Tedaviye giren çiftlerin uygulama başına yaklaşık % 40'ında çocukları olur. Bu oran birçok uygulama sonucu % 70 - 80'lere çıkabilir. Geri kalan % 20 - 30'luk grup modern tıbbın bütün olanaklarına rağmen günümüzde çocuk sahibi olamaz.

Tüp bebek yöntemlerinde çeşitli ilaçlarla (Gonal-F, Puregon, Menogon) kadının yumurtalıklarının uyarılması sağlanır. Yumurtalıkların uyarılmasının amacı, embriyo oluşturmaya aday çok sayıda yumurta elde etmek. Çok sayıda embriyonun rahim içine yerleştirilmesinin (embriyo transferi) gebelik şansını artırdığı görüldü (gebelik oranları, bir embriyo yerleştirildiğinde yaklaşık %10, üç embriyo yerleştirildiğinde ise %40 -50 civarında).

Merkezimizde özel durumlar dışında rahim içine üç embriyo yerleştirilir.

Tüp bebek hakkında genel bilgilerTüp bebek, klasik yöntemler ile gebe kalamayan kadınlarda uygulanan bir tedavi şekli. Erkek (sperm) ve dişi (yumurta) döl hücrelerinin laboratuvar koşullarında birleştirilmesi sonucunda oluşan embriyoların, rahime transferi ilkesine dayanır. Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen döllenme, kendiliğinden (in vitro fertilizasyon) ya da insan eliyle, tek yumurta içine tek sperm verilmesi ile (mikroenjeksiyon) sağlanır.

Tüp bebek, önceleri enfeksiyon veya cerrahi işlem sonucunda tüplerinde kalıcı hasar oluşan kadınlarda uygulanmaya başlanmış, kısa bir süre sonra ise, kısırlığa yol açan diğer nedenlerin tedavisinde de kullanılır hale gelmiş. Bugün, endometriozis, nedeni açıklanamayan kısırlık olguları ve erkeğe bağlı kısırlıkta, tüp bebek yöntemleri ile başarılı sonuçlar alınır.

Özellikle son yıllarda uygulanmaya başlanan mikroenjeksiyon, sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde bir devrim olarak nitelendiriliyor.
devam →

Cinsel Organ Ameliyatları Ve Estetik

Cinsel Organ Ameliyatları Ve Estetik, cinsel organı güzelleştirmek, cinsel organ güzelleştirmek, cinsel organı güzelleştirmenin doğal yolları, cinsel organ nasıl güzeeşir, cinsel organ doğal yolla nasıl güzellşir, cinsel organı doğal yolla nasıl güzelleştiririz, cinsel organı güzelleştirmenin yolları yöntemleri öneriler.

Vajina estetiği ameliyatları hangi durumlarda neden yapılır
Vajinanın estetik ameliyatları sıklıkla doğum sonrası vajina girişinde yırtık ya da istenmeyen izleri kaldırmak genişleyen vajinayı eski haline getirmek için kullanılmıştır.

Refah düzeyinin artması, iletişim ve tıp teknolojilerinin gelişmesi ameliyat ve sonrası ile ilgili sorunların azalması, dünya da estetik ameliyatların giderek artmasına neden olmuştur. Genital organlarla ilgili estetik ameliyatlarda bu bağlamda giderek artmaktadır.

Vajinanın estetik ameliyatları sıklıkla doğum sonrası vajina girişinde yırtık ya da istenmeyen izleri kaldırmak genişleyen vajinayı eski haline getirmek için kullanılmıştır. Ayrıca bazı doğumlardan sonra vajinanın ön duvarıyla komşu olan idrar torbası sarkmakta ve kadınlar buna bağlı olarak idrar kaçırmaktadırlar. Vajina arkasında bulunan kalın barsağın son kısmı vajinaya doğru sarkmakta ve bu da kabızlık ve büyük abdestle ilişkili sorunlara neden olmaktadır.

Bütün bu sorunlar hem fiziksel olarak cinsel fonksiyon bozukluğu hem de psikolojik sorunlar yaratmaktadır. Kendi genital organ görünümünden ya da fonksiyonundan memnuniyetsizlik kadınlarda ciddi sorunları da beraberinde getirmektedir.

Vajina girişinde ve vajinada bu tip sorunları olmayan ama genital organlarının dış görüntüsünden hoşnut olmayan kadınlarda da estetik ameliyat isteği giderek artmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı vajina estetiği jinekolojik cerrahide kendine yer bulmuş, pelvis taban hastalıları ile ilgilenen alt branş olan ürojinekoloji toplantılarda vajina estetiği tartışılan yeni konular arasına girmiştir.
Kadın genital organlarına yönelik plastik ameliyatlar fonksiyonel ve estetik olmak üzere iki amaca yönelik yapılır.

Fonksiyonel ameliyatlar

Doğuma bağlı olarak vajina ön duvarı ya da arka duvarı ya da ikisi birlikte genişlemekte bazen vajinadan dışarı çıkabilmektedir. Ayrıca bazı hastalarda normal doğum sonrası vajinada sarkma olmadan genişleme olmakta ve kendileri ve eşleri bu durumdan rahatsız olmaktadır. Bazı kadınlarda ise vajina doğumsal olarak geniş olabilmektedir ve bu durum cinsel ilişkide sorunlara neden olabilmektedir. Vajina genişlik açısından kişisel farklılık göstermekle beraber genellikle doğum yapmamış bir kadında iki parmağın girimine müsaittir.

Vajinada arka ve ön duvarda mevcut katlantılar genişlemeyi arttırır. Vajina boyu ise ortalama 8 cm kadardır. Vajina, enlemesine mevcut birçok katlantı olması sayesinde uyarılma sırasında 15-16 cm uzunluğunda olabilmektedir.

Aşağıdaki durumlarda vajinada genişleme olmaktadır:

*Doğum sayısının fazla olması,
*Zor doğum yapılmış olması
*Doğumda yırtılmalar olması ve uygun teknikle dikilmemesi,
*Doğum sonrası dikişlerde açılma olması,
*Yaşın ilerlemesi ile beraber vajinada elastikiyet kaybı olması.
*İri bebek doğurma,
*Bazı kadınlarda yapısal olarak vajina büyük olabilir,

Bu genişlemelerde hasta çok iyi değerlendirilmeli ve nedene yönelik tedavi yapılmalıdır. Hafif vakalarda fizik tedavi yöntemleri (Kegel egzersizleri, elektrik stimülasyonu, manyetik sandalye) gibi konservatif yöntemler kullanılmalıdır. Gerçekten genişlemiş ve konservatif tedaviden yarar görmeyecek olan kadınlarda ameliyat yapılmalıdır. Vajinadaki bu genişlemeye sıklıkla aşağıdaki durumlardan biri ya da birkaçı eşlik edebilir.

*İdrar kaçırma
*Gaz ve büyük abdest kaçırma
*İdrar torbası ve rahim sarkması
*Vajinadan ilişki sırasında ya da yürürken ses gelmesi


Bu şikâyetlerin biri ya da birkaçı varsa aynı seansta yeni tip başarı oranları yüksek ameliyatlarla düzeltilmektedir. Bu ameliyatların bazılarında lokal anestezi kullanılmakta ve hastanın hastanede yatmasına gerek yoktur. Bu ameliyatlar için hekim seçimi iyi yapılmalıdır. Hekimin özellikle pelvis taban ve vajinal cerrahi konusunda bilgi ve deneyimi yeterli olmalıdır. Bilinmelidir ki ilk ameliyat en etkili ameliyattır. Eğer ikinci, üçüncü kez ameliyat yapılırsa başarı ve memnuniyet oranı düşmektedir. Maalesef, hastalarımızın önemli kısmını daha önce başarısız ameliyat geçirmiş hastalar oluşturmaktadır.

Vajinayı daraltmak için yapılan bazı ameliyatlarda daralma fazla olmakta ve ilişkiyi mümkün kılmamaktadır. Bu durumda da vajinayı genişletme ameliyatları yapıyoruz.

ESTETİK AMELİYATLAREstetik ameliyatlar genellikle lokal anesteziyle yapılmakta ve yarımla bir saat arasında sürmektedir.

Nedbe dokusu ve izin düzeltilmesi: Doğum sırasında kesilen ve dikilen ya da dikilmeyen yırtık alanlarında nedbe dokusu ya da iz kalmaktadır. Bunlar hem görüntüyü bozmakta hem de ağrı ve cinsel sorunları oluşturabilmektedir. Küçük bir ameliyatla bu dokular çıkarılıp iz ve reaksiyon oluşturmayacak dikişler kullanılarak vajina girişi eski haline getirilir.

Klitoropeksi: klitorisin üzerindeki derinin klitorisi gizlemesi nedeniyle uyarılamamaya bağlı orgazm problemi olan kadınlarda da bu deri ameliyatla alınmakta, klitoris ortaya çıkarılmakta ve kadının sorunu ortadan kalkmaktadır.

Labiaplasti: Kadınlarda iç dudakların aşırı büyük olması en sık karşılaştığımız estetik ameliyat nedenlerinden biridir. İç dudakları büyük olan kadınlar dar pantolonlar ve mayo giyememekte ve cinsel ilişkide zorlukla karşılaşmaktadırlar. Ayrıca bisiklete ve at binerken ağrı hissetmekte, idrar ve adetle ilgili hijyenik problemler yaşamaktadırlar. Normalde iç dudakların görevi vajinayı kapatmak, yabancı cisim ve mikroorganizmaların girmesini engellemek ve ilişki sırasında kayganlaşmayı sağlamaktır.

Bazı kadınlarda vajina girişinde sarkan iç dudakların görüntüsünden rahatsız olmaktadırlar. İç dudakların küçültülmesi küçük ve risksiz bir cerrahi müdahale ile yapılmaktadır. Günübirlik cerrahi müdahale ile önceden belirlenen fazla doku fonksiyonlarını bozmayacak şekilde kesilip alınır ve iz kalmayacak şekilde dikilir. Benzer şekilde iç dudakların birinin diğerinden farlı büyüklükte olması hem psikolojik hem de fonksiyonel olarak cinsel hayatı olumsuz etkileyebilir ve labiaplasti gerekli olabilir.

Pubis ya da büyük dudaklara yağ enjeksiyonu: Bazı kadınlarda zayıf olmaya ya da yaşlanmaya bağlı olarak dış dudakların yağ dokusu incelir ve azalır. Bu durum özellikle mons pubis ismi verilen iki kasığın arasında ve vajinanın üzerindeki kıllı bölgede kendini gösterir. Aynı şekilde dış dudaklarda değişik nedenlere bağlı olarak incelme görülebilir. Bu gibi durumlarda kişinin değişik bölgelerinden bir miktar yağ dokusu alınıp bu alanlara enjekte edilerek dış görünüm düzeltilir.

Pubis ya da büyük dudaklara yağ enjeksiyonu: Bazı kadınlarda ya yapısal ya da kilo almaya bağlı olarak bölgelerde fazla miktarda yağ bulunmaktadır. Bazı kilolu kadınlar kilo verdikten sonrada bu bölgedeki yağ dokusu kalmaktadır. Bu yağ dokusu da lokal anestezi altında alınarak buradaki görünüm eski haline getirilebilir.

Prof. Dr. Fuat DEMİRCİ

Genital Vajinal Bakım
Günümüzde, özellikle kırsal kesimlerde hala doğumlar evde yapılıyor. Büyük şehirlerde yaşayan kadınlar ise, ancak hasta olduklarında ya da bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek için kadın dktoruna gidiyorlar. Oysa yılda bir kez mutlaka kontrole gidilmeli ve genital bölge temizliğine sürekli olarak dikkat edilmeli. Çünkü özellikle evde doğum vakalarında, vajinal enfeksiyon kapma olasılığı o kadar yüksek ki. Bu hem kadının hem bebeğin sağlığını etkiliyor.

Genital Vajinal Temizlik
Öncelikle alınabilecek en basit tedbir; sentetik değil pamuklu iç çamaşırları kullanmak. Vajinanın asit ortamı bozulmamalı bu yüzden, yıkanırken kesinlikle vajinanınızın içini yıkamamalısınız. Vajina; yapısı gereğince kendini koruyan ve yenileyen br organ olduğu için, su ile aşırı hijyen sağlanmaya çalışıldığında, dokuda bozulma yaşanabilir. Bu bozulma aynı şekilde, pudra ya da özel temizleme jellleri ve parfümlerle de bozulabilir. Genital bölgenizin kuru olmasına özen göstermeliisniz çünkü bakteriler nemli ve sıcak ortamları sever.

Genital Vajinal Temizlik Bakım
Tuvalete girdiğinizde, temizliğinizi mutlaka vajinadan anüse yani önden arkaya doğru yapın. Mümkün olduğunca dar pantolonlar giyinmemeye çalışın. İlişkiye, hazır olduğunuzda ve tam kayganlık sağlandığında girin, eşinizin prezervatif kullanmasını isteyin ve ilişki sonrası idrar ihtiyacınızı mutlaka ertelemeden giderin. Adet döneminizde, tampon yerine orkid kullanın ve orkidinizi sık sık değiştirin. Adet döneminde cinsel ilişkiye girmekten kaçının. Genital bölgedeki tüyleri jilet ya da ağda ile aldığınızda bu, kıl kökü enfeksiyonunu kolaylaştırdığı için daha çok makasla kısaltmak yöntemine başvurulabilir. Ve eğer genital bölgenize lazer epilasyon yaptıracaksanız, dudak içindeki tüylerin tamamen yokedilmesini talep etmeyin.  
devam →

Popüler Yazılar